
İZMİR’den AKTARMASIZ UÇAKLA.
MEZOPOTAMYA’NIN GİZEMLERİ:
MARDİN – MİDYAT - DİYARBAKIR
MARDİN - DEYR-UL ZAFARAN - KASİMİYE MEDRESESİ - HATUNİYE CAMİİ - ŞEHİDİYE MEDRESESİ - ZİNCİRİYE MEDRESESİ - KIRKLAR KİLİSESİ - DARA ANTİK KENTİ - ÇAĞÇAĞ VADİSİ - BEYAZSU - MOR GABRİEL MANASTIRI - MİDYAT - MİDYAT KONUK EVİ - ZERZAVAN KALESİ - DÖRT AYAKLI MİNARE - ARKEOLOJİ MÜZESİ - SAİNT GEORGE KİLİSESİ - ATATÜRK MÜZESİ - HEVSEL BAHÇELERİ - CAHİT SITKI TARANCI MÜZE EVİ - DİYARBAKIR ULU CAMİİ
Sun Express Hava Yolları Aktarmasız Uçağı ile İzmir-Mardin / Diyarbakır -İzmir!
MARDİN‘DE 2 Gece Konaklama ile…
TÜM ŞEHİR VE KÜLTÜR GEZİLERİ DAHİL !.
1.Tur: 25 – 27 Nisan 2.Tur: 16 – 18 Mayıs
3 Gün – 2 Gece
Sabahın ilk ışıklarıyla, saat 04:00’te İzmir Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminali’nde rehberimizle buluşuyoruz. Merakla beklediğimiz yolculuğumuz, SunExpress Hava Yolları ile 05:40’da Mardin’e doğru başlıyor. Uçuşun ardından, Mardin Havalimanı’na inişimizin hemen ardından, yöresel lezzetlerle dolu bir kahvaltı molası veriyor, güne enerjik bir başlangıç yapıyoruz. Kahvaltımızın ardından, tarihi bir yolculuğa çıkmak üzere, Mardin’in en önemli simgelerinden biri olan Kasımiye Medresesi’ni ziyaret ediyoruz. 15. yüzyılda inşa edilen ve dönemin en prestijli eğitim kurumlarından biri olarak tarih sahnesine çıkmış olan bu medrese, Mardin kent belleğinde derin izler bırakmış. Göz alıcı taş işçiliği ve zarif mimarisiyle büyüleniyor, tarih kokan atmosferinde dolaşıyoruz. Kasımiye Medresesi’nin etkileyici yapısının ardından, Mardin’in manevi kalbine dokunmaya devam ediyoruz. Süryani Hristiyanlığının kalbinin attığı yerlerden biri olan Deyrulzafaran Manastırı’na doğru yola çıkıyoruz. Burası, 639 yıl boyunca Süryanilere patriklik merkezi olmuş ve adını etrafında yetişen safran bitkisinden almış. Rehberimizin eşliğinde, tarihi dokusu içinde, Sin Mabedi, Tıp Okulu, Mezarlık ve Teras bölümlerini gezerek, binlerce yıllık bir tarihin izlerini sürüyoruz. Mezopotamya’nın en ihtişamlı yapılarından biri olan bu manastır, bugün de Süryani Kilisesi’nin dini merkezlerinden biri olarak yaşamaya devam ediyor. Burada, tarihin derinliklerine inerek, geçmişin sessiz tanıklarına tanıklık ediyoruz. Öğle yemeği molamızın ardından, Mardin’in kalbinin attığı noktalardan biri olan Ulu Camii’yi ziyaret ediyoruz. 12. yüzyılda inşa edilen bu eşsiz yapı, Artuklu mimarisinin en zarif örneklerinden birini oluşturuyor. Etkileyici minaresi ve tarihi dokusu ile bizleri büyüleyen cami, zamanın ruhunu hissedebileceğiniz bir mekan. Burada, tarih boyunca bu topraklarda yaşamış olanların inançlarını, kültürlerini ve estetik anlayışlarını bir kez daha keşfediyoruz. Sonrasında, Mardin Müzesi’ne geçiyoruz. Bu müze, şehrin binlerce yıllık tarihini bir arada barındıran, adeta bir kültür hazinesi. Asur, Urartu, Grek, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Büyük Selçuklu, Artuklular ve Osmanlı dönemlerine ait arkeolojik ve etnografik koleksiyonlarla, tarihin her döneminden izler bulabiliyoruz. Mardin’in geçmişi, bu müzede adeta hayat buluyor. Müze gezisinin ardından, Mardin’in rengarenk çarşılarında serbest zamanımızda dolaşarak, şehrin otantik ruhunu daha yakından keşfediyoruz. Mardin çarşılarının dar sokaklarında, taş yapılar arasında kaybolarak, el yapımı hediyeliklerin ve yerel el sanatlarının keyfini çıkarıyoruz. Günün sonunda, Mezopotamya Ovası’na hakim bir konumda bizleri bekleyen otelimize yerleşiyoruz. Otelimizde akşam yemeğimizi alırken, bu büyüleyici şehri keşfettiğimiz günün yorgunluğunu atıyoruz. Akşam, otelimizde rahatça dinlenip, bir sonraki günün heyecanına hazırlık yapıyoruz. Mardin, her adımda yeni bir keşif vaat ediyor.
Konaklama: 5* Ramada Plaza By Whyndham Mardin // 5* Hilton Inn Mardin
Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, yeni keşifler ve unutulmaz deneyimlerle dolu bir gün için yola çıkıyoruz. İlk durağımız, Mardin’in Efes’i olarak bilinen Dara Antik Kenti. Bu büyüleyici kent, son dönem kazılarıyla adını daha da duyurmuş ve bölgenin en önemli Doğu Roma yerleşimlerinden biri olarak tarihe damgasını vurmuştur. Rehberimizin eşliğinde, antik kentin kalıntılarını keşfederken, nekropolün derinliklerine iniyor, su kemerlerinin ihtişamını hayranlıkla izliyoruz. Her köşe başı, antik bir uygarlığın izlerini taşıyor. Dara, tarih kokan bir açık hava müzesine dönüşmüş ve bizleri zamanın ötesine götürüyor. Gezimizin ardından, Mardin’in huzurlu ilçelerinden Nusaybin’e hareket ediyoruz. Burada, 419 yılında Aziz Yakup adına inşa edilen Mor Yakup Kilisesi’ni ziyaret ediyoruz. Süryani kültürünün en değerli yapılarından biri olan bu kilise, bizlere bölgenin binlerce yıllık dini geçmişini anlatıyor. Hemen yanındaki Zeynel Abidin Camii ise başka bir tarihi hazinenin kapılarını aralıyor. Hz. Muhammed’in ehl-i beytinden olan Hazreti Hüseyin’in 13. kuşak torunu Molla Zeynelabidin’e ithaf edilmiş olan bu cami, İslam ve Süryani kültürlerinin iç içe geçtiği, barış ve hoşgörünün en güzel örneklerinden biridir. Her iki yapının da 2014 yılında Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilmesi, bölgedeki kültürel zenginliği bir kez daha gözler önüne seriyor. Öğle yemeğimizi, doğanın kalbinde, yemyeşil ağaçlarla kaplı ve huzur veren Beyaz Su Mesire Alanı’nda alıyoruz. Gürül gürül akan suların sesi eşliğinde, tabiatın kucaklayıcı dokusunda dinleniyor ve yörenin taze lezzetlerini tatmanın keyfini çıkarıyoruz. Bu dinlendirici mola, tüm günün yorgunluğuna karşı adeta bir canlanma etkisi yaratıyor. Yemek sonrası, Turabdin Bölgesi’nin en önemli manastırlarından biri olan Mor Gabriel Manastırı’na doğru yol alıyoruz. Bu manevi merkez, Süryani Hristiyanlığının kalbinin attığı yerlerden biri olarak büyük bir öneme sahiptir. Mor Gabriel’in etkileyici yapısını gezerken, Meryem Ana Kilisesi’nin mistik atmosferine giriyor, Thedora Kubbesi’nin zarif detaylarını inceliyor, Azizlerin Evi ve vaftiz kurnasını keşfederek tarih boyunca burada yaşamış ruhani liderlerin izlerini takip ediyoruz. Sonraki durağımız, Ezidi kültürünü yakından tanıma fırsatı bulacağımız Mağaraköy. Burada, geleneksel yaşamı gözler önüne seren sokaklarda yürürken, bu kadim halkın kültürüne dair derinlemesine bilgiler ediniyoruz. Ardından, taş işçiliğiyle ünlü Midyat’a geçiyoruz. Midyat’ın dar sokaklarında gezinirken, tarihi dokusu korunmuş yapıları hayranlıkla izliyoruz. Midyat Konuk Evi, zarif taş işçiliğiyle büyüleyen bir yapı olarak bizleri karşılıyor. Çarşıda ise, Süryani telkari sanatının en güzel örneklerini görebileceğiniz atölyeleri ziyaret ediyor, bu ince işçiliğin her detayında ustaların sabrını ve maharetini hissediyoruz. Günümüzün sonunda, otelimize dönmeden önce, Mardin’in büyülü atmosferinde biraz daha vakit geçirebilirsiniz. Arzu eden misafirlerimiz, Reyhani Gecesi’ne katılarak, Mardin’in zengin tarihini, yöresel danslarını ve birbirinden lezzetli yemeklerini tadabilirler. Gece, tarihin ve kültürün iç içe geçtiği, unutulmaz bir deneyim sunuyor. Reyhani Gecesi, Mardin’in rengini ve ruhunu bir arada keşfetmek için mükemmel bir fırsat.
Konaklama: 5* Ramada Plaza By Whyndham Mardin // 5* Hilton Inn Mardin
Mardin’deki son günümüz, tarihle iç içe geçmiş bu büyüleyici şehre veda etmeden önce, sabah kahvaltımızı yaparak başlıyor. Kahvaltıdan sonra, Mardin sokaklarını keşfetmek, bu kadim kentin atmosferini son bir kez solumak için serbest zaman alıyoruz. Rehberimizin yönlendirmeleri ile şehri daha yakından tanıyabilir, alışveriş yapmak ya da sabah kahvelerinizi yudumlayarak sabahın keyfini çıkarabilirsiniz. Günümüzün ilk durağı sizlere unutulmaz bir deneyim yaşatacak olan Zerzevan Kalesi’ni görmek için yola çıkıyoruz. Bu tarihi kale, son zamanlarda yapılan kazılarla büyük ilgi uyandırmış ve bölgenin önemli turistik cazibe merkezlerinden biri haline gelmiştir. Burada, Roma dönemine ait kalıntıları keşfederken, hem tarihsel hem de görsel açıdan büyüleyici bir yolculuğa çıkıyoruz. Zerzevan Kalesi’nin görkemli surları arasında dolaşırken, arkeolojik kalıntıların bize sunduğu derin tarih ve kültürel mirası keşfetmek unutulmaz bir deneyim olacak. Kalenin içinde yer alan Mithras Tapınağı, antik Roma dönemiyle ilgili izler taşıyan, şimdilerde bir hazine niteliğinde olan kalıntılarıyla bizi büyülüyor. Zerzevan Kalesi’ni keşfettikten sonra, Diyarbakır’a doğru yola çıkıyoruz. Şehirdeki ilk durağımız, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Tarihi Surlar. Bu muazzam yapıları keşfederken, binlerce yıllık bir tarihe tanıklık ediyor, surların tepe noktalarından Diyarbakır’ın büyüleyici manzarasına göz atıyoruz. Ardından, Hevsel Bahçeleri’ne gidiyoruz. Bu yeşil cennet, 5 bin yıllık bir geçmişe sahip olup, bölgenin en eski tarım alanlarından biridir. Bahçeler arasında yürürken, doğanın ve tarihin birleştiği bu harika mekânda fotoğraflar çekiyor, unutulmaz anlar biriktiriyoruz. Bir sonraki durağımız ise, Diyarbakır’ın simgelerinden biri olan Tarihi On Gözlü Köprü. Bu muazzam yapıyı keşfettikten sonra, Diyarbakır’ın kendine has mutfağını deneyimlemek üzere öğle yemeği molamızı veriyoruz. Yerel lezzetleri tatarken, bu kadim şehirde yüzyıllardır süregelen mutfak kültürünün izlerini süreceğiz. Diyarbakır’ın zengin mutfağı, damaklarda iz bırakacak. Öğle yemeği sonrasında, onlarca farklı medeniyete ev sahipliği yapmış Sur İçi bölgesine geçiyoruz. Sur İçi, sadece Diyarbakır’ın değil, aynı zamanda insanlık tarihinin de kalbinin attığı bir yer. Arkeoloji Müzesi, Saint George Kilisesi, Atatürk Müzesi, Hz. Süleyman Camii gibi önemli tarihi yapıları rehberimizin eşliğinde gezerek, Diyarbakır’ın geçmişine yolculuk yapıyoruz. Burada, Neolitik Dönem’den İslam kültürüne kadar uzanan zengin bir tarihe tanıklık ediyoruz. Ziyaretimiz, Diyarbakır’ın en önemli dini yapılarından biri olan Diyarbakır Ulu Camii ile devam ediyor. İslam dünyasının beşinci büyük camisi olarak bilinen bu tarihi yapıyı gezdikten sonra, şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğduğu evi ziyaret ediyoruz. Burada, şairimizin "Yaş Otuz Beş" şiiriyle tanıdığımız duygusal dünyasına bir adım daha yaklaşıyoruz. Diyarbakır’ın sembollerinden biri olan Dört Ayaklı Minare’yi (Şeyh Mutahhar Camii) fotoğrafladıktan sonra, serbest zaman veriyoruz. Bu zaman diliminde, Hasan Paşa ve Sülüklü Han’da dinlenebilir, alışveriş yapabilir veya ünlü Diyarbakır kahvesinin ya da meşhur Reyhani Şerbeti’nin tadına bakabilirsiniz. Diyarbakır’ın zengin kültürünü yansıtan hediyelikler alarak, bu şehre dair anılar biriktirebilirsiniz. Dileyen misafirlerimiz, Diyarbakır mutfağının eşsiz tatlarıyla tanışmak için akşam yemeğini alabilirler. Şehirdeki meşhur restoranlarda, geleneksel yemeklerin ve tatların tadına bakarak, bir başka kültürel deneyim yaşayabilirsiniz. Akşam yemeğinin ardından, rehberimizle buluşarak Diyarbakır Havalimanı’na hareket ediyoruz ve SunExpress Hava Yolları’na ait uçuşla 23:05’de İzmir’e doğru dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Bu eşsiz geziyi tamamlayarak, bir başka keşif turunda yeniden buluşmak üzere vedalaşıyoruz. Mardin ve Diyarbakır, her köşesiyle tarih, kültür ve doğanın birleşim noktalarına tanıklık etmemize olanak tanıdı. Bir başka yolculukta, yeni keşiflerle yeniden bir araya gelmek dileğiyle…
*SunExpress Hava Yolları ile İzmir - Mardin / Diyarbakır - İzmir Uçak Biletleri ve Liman Vergileri
*Bölgeyi Uzman Rehber Eşliğinde Gezebilme Ayrıcalığı
*Programda Belirtilen Tüm Kültür ve Şehir Turları ve Transferler
*25.04-27.04 Tarihli Turumuzda Ramada Plaza by Wyndham Mardin'de, 1 Gece Oda Kahvaltı, 1 Gece Yarım Pansiyon Konaklama
*16.05-18.05 Tarihli Turumuzda Hilton Inn Mardin'de 1 Gece Oda Kahvaltı, 1 Gece Yarım Pansiyon Konaklama
*Türkçe Rehberlik ve Yerel Rehberlik Hizmetleri
*Zorunlu Türsab Mesleki Sorumluluk Sigortası
*Seyahat Sigortası
*İlk Gün Yolda Alınan Kahvaltı
*Müze ve Ören Yeri ve Milli Park Giriş Ücretleri
*Öğle Yemekleri
*Turun 2. ve Son Gününde Alınan Akşam Yemekleri
*Şoför ve Rehber Bahşişleri
*Her Türlü Otel Ekstraları
Tarih | Müsaitlik | İki Kişilik Odada Kişi Başı | Tek Kişi | Ek Yatak | Çocuk | Taksitler |
25.04.2025 | Son 4 Kişi | 18.900,00 TL | 23.400,00 TL | 18.400,00 TL | - | Taksitler » |
16.05.2025 | Son 4 Kişi | 18.900,00 TL | 23.400,00 TL | 18.400,00 TL | - | Taksitler » |
Anadolu’nun gizemli geçmişine ışık tutarken, muazzam doğa manzaraları eşliğinde eşsiz bir keşif deneyimi yaşamanızı sağlıyoruz.
SunExpress ile Aktarmasız Uçuş 4 Gün 3 Gece