İZMİR’den AKTARMASIZ UÇAKLA 

ZAMANIN TANIĞI:

GAZİANTEP, ŞANLIURFA VE NEMRUT’TA TARİH YOLCULUĞU

ESKİ ANTEP - ZEUGMA MOZAİK MÜZESİ - ÇARŞILAR - HALFETİ - NEMRUT DAĞI - KARAKUŞ TÜMÜLÜSÜ - CENDERE KÖPRÜSÜ - KARAHANTEPE - SOĞMATAR - HARRAN - ŞANLIURFA BALIKLIGÖL - GÖBEKLİTEPE - ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ - HALEPLİ BAHÇE MÜZESİ 

Sun Express Hava Yolları Aktarmasız Uçağı ile.İzmir- Gaziantep / Şanlıurfa -İzmir!  
 Sürpriz Maliyetler Olmaksızın !
GAZİANTEP’TE 1 Gece, ŞANLIURFA’DA 2 Gece,
5* Otellerde Konaklama !
 FİYATA DAHİL !.
Halfeti Tekne Turu
Nemrut Dağı Çıkışı Minibüs Ücretleri

6 - 9 Mayıs    
4 Gün – 3 Gece

Tur Programı

• 1. Gün

  Eski Antep - Zeugma Mozaik Müzesi - Çarşılar

  Sabahın erken saatlerinde, saat 04:15’te İzmir Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminali’nde rehberimizle buluşarak, heyecanla başlayacağımız yolculuğumuz için hazırlık yapıyoruz. SunExpress Hava Yolları’na ait Gaziantep uçağımızla saat 06:00’da havalanıyor ve 1,5 saatlik keyifli bir yolculuğun ardından Gaziantep Havalimanı’na varıyoruz. Bizi bekleyen aracımıza binip, Gaziantep’in tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek üzere yola çıkıyoruz. İlk durağımız, şehrin kalbi ve tarihi beşiği olan Bey Mahallesi. Bu büyüleyici mahalle, dar sokakları, çıkmazları ve kesme taştan yapılmış cumbalı evleriyle tipik bir Osmanlı mahallesinin bütün zarafetini gözler önüne seriyor. Her köşe başı, zamanın izlerini taşıyor ve geçmişe bir adım atmamızı sağlıyor. Bey Mahallesi’nde gezimiz sırasında, Atatürk Anı Evi’nin tarihi dokusunu inceleyecek, oyuncakların büyülü dünyasına adım atacağımız Oyuncak Müzesi’ni keşfedecek ve Kendirli Kilisesi'nin ihtişamına tanıklık edeceğiz. Bu tarihi keşifler arasında, bir kahve molası vererek, Gaziantep’in geleneksel kahve kültürünü tadabiliriz. Gezimize devam ederken, bizi bekleyen bir başka eşsiz durak olan Zeugma Mozaik Müzesi’ne doğru yol alıyoruz. Çağdaş müzecilik anlayışının ülkemizdeki en güzel örneklerinden birini sunan bu müzede, arkeolojik veriler ışığında hazırlanan ve her biri bir başyapıt olan mozaikler bizleri büyüleyecek. Mitolojik öyküleri rehberimizin etkileyici anlatımlarıyla dinlerken, Birecik Barajı kurtarma kazılarında gün yüzüne çıkarılan Okeanos ve Tethys Mozaiği, Poseidon Mozaiği, Akhileus Mozaiği gibi antik dönemden kalma değerli eserleri görmek bizlere tarih ile iç içe olma fırsatı sunacak. Özellikle, dünyaca ünlü Çingene Kızı mozaiği, buradaki bir diğer göz alıcı parça olacak. Bu büyüleyici mozaikler, geçmişin derinliklerinden bugüne uzanan bir kültürel yolculuğa çıkmamızı sağlayacak. Müzede geçirdiğimiz zamanın ardından, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı (Gastronomi) listesinde yer alan Gaziantep’in mutfak kültürünü deneyimlemek üzere öğle yemeğimizi alıyoruz. Dünyaca ünlü Gaziantep mutfağının eşsiz tatlarını keşfedecek, katmer ve beyran çorbası gibi yöresel lezzetlerin tadına varacağız. Yemeğin ardından, Gaziantep’in eski kent dokusunu hissetmek için hep birlikte Eski Antep'i gezmeye başlıyoruz. Şehrin simgesi haline gelmiş olan kale, yükseklerden Gaziantep’in tarihi dokusunu gözler önüne sererken, çevresindeki çarşılarda dolaşmak da ayrı bir keyif olacak. Gümrük Han, Zeytin Han, Bakırcılar Çarşısı ve Elmacı Pazarı gibi tarihi çarşılar, hem alışveriş yapabileceğimiz hem de Gaziantep’in kültürünü derinlemesine hissedebileceğimiz mekanlar olacak. Bu keyifli keşiflerin ardından, meşhur Tahmis Kahvesi’nde bir mola vererek, şehre özgü kahve kültürünü deneyimleyecek, bu tarihi mekanda zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağız. Gaziantep’in tarihi atmosferinde alışveriş yapabileceğiniz hanlarda, unutulmaz hediyelikler alabilirsiniz. Bu keyifli anları sonlandırarak otelimize yerleşiyoruz.

  Konaklama: 5* Ramada By Wyndham Gaziantep

• 2. Gün

  Halfeti - Nemrut Dağı - Karakuş Tümülüs - Cendere Köprüsü

  Otelimizdeki kahvaltımızı keyifle tamamladıktan sonra, bu unutulmaz gün için hazırız. Bizleri bekleyen aracımıza binerek, yeni bir keşif yolculuğuna başlıyoruz. Bugün, tarihi ve doğasıyla büyüleyici bir atmosfere sahip, birçok film ve dizinin çekildiği, "Dünyada siyah gülün yetiştiği tek yer" olarak bilinen, muazzam bir güzellik olan Halfeti’ye doğru yola çıkıyoruz. Bu sakin şehir, her köşesinde huzur ve tarih barındırırken, aynı zamanda Fırat Nehri’nin serin sularında yapacağımız tekne turu, günümüzün en keyifli anlarından biri olacak. Nehrin üzerinde ilerlerken, Rum Kale'nin görkemli siluetini hayranlıkla fotoğraflayacak, sular altında kalan Savaşan Köyü’nün unutulmaz görüntülerini ve Değirmendere bölgesinin eşsiz manzaralarını keşfedeceğiz. Bu huzurlu yolculuk, doğanın gücünü ve tarihin izlerini bir arada hissettiren bir deneyim olacak. Gezimizin ardından, yönümüzü Adıyaman Kahta’ya çeviriyoruz. Bu büyülü topraklarda, tarihî bir zirveye doğru yol alacağız: Nemrut Dağı. Kommagene Kralı Antiochus’un kendisi için yaptırdığı, "Dünyanın 8. Harikası" olarak adlandırılan mezar anıtını görmek için, Nemrut Dağı zirvesine doğru tırmanacağız. Ama önce, sırasıyla Kommagene Kraliyet ailesinin bazı kadınlarının gömülü olduğu Karakuş Tümülüsü ve Roma dönemine ait muazzam bir yapıt olan Cendere Köprüsü’nü keşfedeceğiz. Cendere Çayı üzerinde bulunan bu tarihi köprü, geçmişin görkemli yapılarından birini bizlere sunacak. Her bir durak, bu bölgenin kültürel ve tarihi mirasına dair derin izler bırakacak.Günün sonunda, konaklama ve akşam yemeği için otelimize döneceğiz.

  Konaklama: 5* Doubletree by Hilton Şanlıurfa

• 3. Gün

  Karahantepe - Soğmatar - Harran

  Otelimizdeki kahvaltımızın ardından, ilk durağımız, arkeoloji dünyasında son yılların en heyecan verici keşiflerinden birine ev sahipliği yapan Karahantepe. Yaklaşık bir buçuk saatlik yolculuğun ardından, bu etkileyici ören yerine varıyoruz. 2019 yılında kazılarına başlanmış olan Karahantepe, Göbeklitepe’nin sırlarını tamamlayıcı nitelikteki buluntularıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Bu alandaki kazı alanını gezip, burada ortaya çıkan tarihî eserleri inceledikten sonra, adeta geçmişin derinliklerine bir yolculuğa çıkmış olacağız. Karahantepe’yi keşfettikten sonra, bir sonraki durağımız Soğmatar Tarihî Kenti olacak. Bu antik kent, özellikle Ay Tanrısı Sin’e tapınılan Pognon Mağarası ile ünlüdür. Burada, yamaçlarda yer alan tanrı kabartmalarını ve zemine kazılmış yazıtları inceleyecek, tarihin çok eski zamanlarına dair önemli ipuçları keşfedeceğiz. Kutsal Tepe’ye tırmanarak, iç kale ve ana kayaya oyulmuş kaya mezarlarını göreceğiz. Bu kutsal bölge, hem mimarisi hem de tarihi dokusuyla bizi geçmişin en eski inanç dünyasına taşırken, her bir adımda binlerce yıllık bir tarihin izini süreceğiz. Öğlen yemeğini küçük atıştırmakıklarda geçiştirip kendimizi Sıra Gecesi'nin ziyafetine saklıyoruz (ekstra). Sonrasında, Harran’a doğru hareket ediyoruz. “Yolların kesiştiği yer” anlamına gelen bu mistik şehir, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir merkez olmuştur. Harran’ın şehir surlarında hâlâ ayakta duran Halep Kapısı, bizi karşılıyor. Kentin tarihi dokusunu adım adım keşfederken, rengarenk giyimli ve güler yüzlü insanlarıyla adeta bir açık hava müzesine dönüşen Harran’ın konik kubbeli evlerini gezip, şehri yakından tanıma fırsatı bulacağız. Harran Ulu Camii ve İç Kale (Kale-Saray) gibi önemli yapıları ziyaret ederek, bu eski şehirdeki zengin kültürel mirası daha derinden keşfedeceğiz. Kısa bir dinlenmenin ardından arzu eden misafirlerimizle yöresel yemeklerin sunulduğu Urfa kültürünün bir parçası olan "Sıra Gecesi" eğlencesine gidiyoruz. Gecenin bitiminde otelimize geri dönüyoruz. 

  Konaklama: 5* Doubletree by Hilton Şanlıurfa

• 4. Gün

  Göbeklitepe - Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi - Halepli Bahçe

  Bugünkü ilk durağımız, dünyanın bilinen en eski anıtı olan Göbeklitepe. 2018 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dâhil edilen bu eşsiz arkeolojik alan, insanlık tarihinin en önemli keşiflerinden biri olarak kabul ediliyor. Göbeklitepe’de, yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait tapınakları ve devasa kült alanlarını keşfederek, insanlık tarihinin ilk inanç sistemlerinin izlerini sürüyoruz. Bu gizemli alanın büyüleyici atmosferi içinde, antik taşlar arasındaki sırlara dokunarak, tarihin derinliklerine yolculuk yapıyoruz. Göbeklitepe’de geçireceğimiz zaman, geçmişi bugüne taşıyan bir deneyim olacak; burada yapacağımız gezinin ardından, bu tarihi alanda fotoğraflar çekip, unutulmaz anılar biriktireceğiz. Göbeklitepe ziyaretimizin ardından Şanlıurfa’ya geri dönüyoruz. Öğle yemeğimizi yerel bir restoranda aldıktan sonra, şehrin kültürel mirasına derinlemesine bir bakış açısı kazandıracak Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Müze, Atatürk ve Birecik Barajları’ndaki kurtarma kazılarından çıkan değerli eserlerle dolu. Burada, Göbeklitepe ve çevre yerleşimlerinden çıkarılan arkeolojik buluntular hakkında uzman rehberimizden ayrıntılı bilgiler alarak, bu eski uygarlıkların izlerini daha yakından tanıyacağız. Arkeoloji Müzesinin hemen yanındaki Halepli Bahçe Mozaik Müzesi, bir sonraki durağımız olacak. Burada, antik Amazon Tapınağı’ndan çıkarılan etkileyici mozaikler ve savaşçı Akhilleus’a adanmış detaylı sahneler karşısında büyüleneceğiz. Müzede en nadide eserlerden biri olan Orfeus Mozaiği’ni görme fırsatı bulacak, mitolojik öykülerin izlerini bu sanat eserlerinde keşfedeceğiz. Müze ziyaretlerinin ardından, Şanlıurfa’nın tarihi çarşılarına doğru yol alıyoruz. Rengârenk dokumalar, bakır işçiliğiyle yapılmış yöresel ürünler ve kente özgü hediyelik eşyaları almak için serbest zamanımız olacak. Burada, yerel el sanatlarının ve halk kültürünün en güzel örneklerine tanıklık ederken, alışveriş yapma fırsatı bulacağız. Ardından, Behram Paşa Hanı’nda dinlenmek üzere kısa bir mola vereceğiz. Yüzyıllık çınar ağaçlarının gölgesinde otantik bir ortamda mırra ve çay eşliğinde dinlenirken, Urfa'nın tarihi dokusunu bir kez daha içimize çekiyoruz. Bir sonraki durağımız, Şanlıurfa’nın simgelerinden biri olan Balıklıgöl. Burada, Rızvaniye Camii’nin revakından Balıklıgöl’ün ve Hz. İbrahim’in efsanevi öyküsünü dinliyoruz. Gölde yüzen balıklara bakarken, duvarda yer alan "Ey Ateş! İbrahim üzerine serin ve selamet ol!" ayetinin anlamını derinlemesine hissediyoruz. Ardından, Halil-ur Rahman Camii’nin önünden geçerken, bu kutsal mekânın önünde göldeki balıklara veda ediyoruz. Buradaki huzurlu atmosferde, şehrin tarihini ve ruhunu içimize çekiyoruz. Bir sonraki durağımız, Hz. İbrahim’in doğduğuna inanılan Mevlid-i Halil Mağarası olacak. Bu kutsal mekanı ziyaret ettikten sonra, Balıklıgöl’ün etrafındaki otantik kahvehanelerinden birinde çay ya da kahvemizi yudumlayarak, göl manzarası eşliğinde dinlendirici bir molanın tadını çıkaracağız. Şanlıurfa’nın mistik atmosferini tüm duygularımızla hissedip, bu büyülü şehri keşfederken bir yandan da dinlenmenin keyfini süreceğiz.Akşam yemeği sonrasında, Şanlıurfa Havalimanı'na doğru hareket ediyoruz. SunExpress Hava Yolları ile 23.20’de İzmir’e dönüş uçuşumuza başlıyoruz. Bir başka keşif yolculuğunda buluşmak üzere vedalaşıyor ve hafızalarımızda unutulmaz anılarla bu eşsiz turumuzu sonlandırıyoruz.

Fiyata Dahil Olan Hizmetler

Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler